Ad Code

Responsive Advertisement

ÖĞRETMENİM CANIM BENİM

"Öğretmenim canım benim, canım benim, sen bir ana sen bir baba… "

Ezgilerinin yükselmeye başlamasıyla masa başında uzaklara dalıp gitti Mine. Seneler önce ilkokuldaki öğretmenini düşündü; "İyi ki" dedi, "İyi ki onun gibi bir öğretmenim olmuştu" diye geçirdi içinden. 

İlkokuldayken annesi rahatsızlanmıştı Mine'nin, uzun süredir hastanede yatıyordu. Mine gündüz okula gidiyor eve gelince de ev işlerinde babasına yardımcı oluyor, kardeşlerine bakıyordu. 


"Yarın bayram" demişti öğretmeni, "Beyaz kurdelelerinizi, bembeyaz yakalarınızı takıp, saçlarınızı örün" demişti. Mine'nin içi içine sığmıyordu, eve gider gitmez yıkadı beyaz yakasını. "Sabaha kurumuş olur, ütülerim" diye geçirdi içinden. Sabah erkenden kalktı, saçlarını babasına ördürmeye çalıştı, çok düzgün olmamıştı ama sonuçta örülmüştü. 


Koşa koşa bahçeye gitti, hemen yakasını alıp ütülemeye başladı, ama yakasının önlükteki düğmeye geçecek olan iliklerinden biri kopmuştu. Nasıl dikileceğini bilmiyordu. O sırada kapıda arkadaşının babasının traktör sesi duyuldu. Mine ve köyden üç-dört çocuk her gün bir köylünün imkanlarıyla okula gitmek için belli mesafeye kadar gidiyorlar, sonrasında ise yürüyerek devam ediyorlardı. Koşturdu Mine yakasının tek taraflı düğmesini takarak.


Okula geldiklerinde binanın önünde arkadaşları sıra olmuştu, müdür konuşma yapmaya hazırlanıyordu. Mine ve birlikte geldiği arkadaşları sıralarına geçmeye çalışırken müdür durdurdu Mine'yi, "Sen" dedi, "Gel bakayım buraya." Mine korkarak gitti müdürün yanına. "Ne bu halin" dedi müdür, "Yakan sökük, saçın dağınık, bu şekilde bizimle bayram törenine katılamazsın, hemen evine dön" diye bağırdı. 


Mine'nin gözlerinden yaşlar süzülmeye başladı. Mine'nin öğretmeni diğer öğretmenlerle birlikte müdürün biraz gerisinde duruyorlardı. Koşarak Mine'nin yanına geldi Yağmur öğretmen. "Gel benimle" diyerek, ağlayan Mine'nin ellerinden tutup hemen öğretmenler odasına götürdü. "Dur bakalım ne yapabiliriz?" dedi. Hemen çantasından bir tarak çıkarıp Mine'nin saçlarını taradı ve örmeye başladı, o sırada Mine içini çeke çeke ağlamaktaydı. O sırada içeriye okulun temizlik görevlisi Aysel hanım girdi.

Öğretmeni; "Aysel hanım, bana iğne iplik bulabilir misin?" diye sordu. Aysel hanım bir koşuda odadan çıkıp elinde iğne iplikle döndüğünde Mine'nin saçının örgüsü bitmişti. Aysel hanımın getirdiği iğne ve iplikle yakasını dikti.


"Ne güzel ütülenmiş, sen mi ütüledin?" diye sordu Mine'ye. Sadece kafa sallayabildi Mine. "Tamam şimdi oldu, hadi bakalım gidip yüzünü yıka ve buraya gel bekliyorum" dedi Yağmur öğretmen. Mine koşa koşa yüzünü yıkadı ve tekrar öğretmeninin yanına döndü, öğretmeninin elinde iki beyaz kurdeleli toka duruyordu. "Şimdi bunları da taktık mı tamamdır, hadi aynaya bak bakalım" dedi. Mine aynaya bakarken gözünün içi gülüyordu. "Gel gidelim" dedi Yağmur öğretmen, Mine'nin elinden tutup birlikte dışarıya doğru yürüdüler. Mine ile müdür göz göze geldiler, hemen öğretmeninin arkasına saklandı Mine. Müdürün sert bakışları altında, Yağmur öğretmen Mine'yi sırasına kadar bıraktı. 


O gün bayram törenine katılabildi, çok muyluydu Mine. O günü hiç unutmadı. "Bir gün ben de öğretmen olursam, Yağmur öğretmen gibi olacağım" dedi. Ve bugün bir okulun müdürü olarak çalışıyordu. Masasından kalkıp camdan derse yetişmeye çalışan öğrencilere baktı. Okulda birçok öğrencinin hayatına dokunuyordu. "Bu konuda senin payın büyük Yağmur öğretmen, öğretmenler günün kutlu olsun" dedi gözleri dolarak.

&

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, hayatın içindeki deneyimlerden faydalanılarak tasarlanmış bir bilgi teknolojisidir. Deneyimsel kısmını geçmişten, tasarım kısmını ise şimdiki ve gelecek zamandan alarak geçmişin deneyimleri ile şu ana ve geleceğe köprüler kurar. Yeryüzündeki tüm canlı ve cansız varlıkların hayatlarındaki ortak deneyimleri harmanlayarak insanların hem bugününü hem de yarın gideceği yolun haritasını, deneyimselleştirilmiş öngörülerle çizmesine olanak sağlar.



Yorum Gönder

15 Yorumlar

  1. Öyle kıymetliler kiiii 😍 iyi ki varlar iyi kiii

    YanıtlaSil
  2. İyi bir gözlemci, algılayan olmak etrafımızdaki insanları daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor, aynı Mine'nin öğretmeni gibi... Kaleminize sağlık...

    YanıtlaSil
  3. Elinize sağlık çok güzel bir yazı

    YanıtlaSil
  4. Cocukluğumu hatırlatan duygu yüklü bir yazı olmuş.kaleminize saglik

    YanıtlaSil
  5. Çok duygulandım. Kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  6. Canım öğretmenim

    YanıtlaSil
  7. Insanların hayatta deneyim sahibi olmamızı sağladığını ,çocukluğunda yaşadığı olayın şu anda empati kurmasına yardımcı olduğunu anladım

    YanıtlaSil
  8. yetiştirdiğimiz insanlara merhametli davranmamız gerektiğini anlatan çok güzel bir yazı olmuş, elinize sağlık :)

    YanıtlaSil
  9. Emeğinize sağlık çok güzel 👏

    YanıtlaSil
  10. Değerli yoldaşlar🙏🏻

    YanıtlaSil
  11. Onların desteğine her zaman minnettar olacağız ve bize rehberlik ettikleri için borcumuzu asla ödeyemeyeceğiz.İyi ki varlar🌸

    YanıtlaSil
  12. Konu basit ve anlaşılır cümlelerle anlatılmış. Teşekkürler. Grafikte konunun anlaşılmasına önemli katkı saglıyor.Bu bir gerçek, sevgi yaşamın vaz geçilmezi. Verirken dengeli verilmelidir.Aynı şekilde beklentileride bilinçli belirlemek gerekmektedir.Tahtaravalli yaşam kurallarını anlatan güzel bir örnektir

    YanıtlaSil
  13. Bazı insanlar iyi ki varlar

    YanıtlaSil
  14. Öğretmenin orada farkı fark etmesi bir çocuğun nasıl da geleceğini belirledi

    YanıtlaSil
  15. İyi bir öğretmen hayatta ki en büyük şanslardan biridir ✨

    YanıtlaSil