Ad Code

Responsive Advertisement

İNSAN YETİŞTİRMEK



Alçak tepeler, kraterler, sıra dağlarla dolu bir yeryüzü fotoğrafıydı sanki. Çoğunluğu kahverengi ama biraz yeşil biraz da sarı vardı. Etrafını çerçeveleyen siyah halka sınırlarını çizmişti. Tam ortasında yusyuvarlak, hareketli bir bilye vardı. Fotoğrafçının merceği, sönmüş bir yanardağın ağzına benziyordu. Bir merkeze doğru akan çöl kumları gibiydi. Üzerini kaplayan o şeffaf tabaka olmasaydı belki daha net görünecekti. Sanki başka bir gezegenin toprağını seyrediyordu. Ama öyleydi hakikat. Her göz başka bir gözü görüyordu.

Kucağındaki çocuk gözlerini açtığında aklından bunlar geçiyordu. 
Yuvarlak kahverengi gözler, öptükçe öpesi gelen bir yüz. Nasıl da merak ve güvenle bakıyordu. Annesinin ya da anne bildiğinin kucağında uyanan bir zihin paniklemiyordu. Onu seyreden annesinin gözleri vardı. İşin aslı iki çift göz birbirine bakıyordu ve herkes karşısında, kendinde olanı görüyordu.

Oğlunu sıkıca göğsüne bastırdı. Çocuk biraz nazlandı. Anne çocuğuna bakarken hem bir emanete hem de kendi dününe ve bugününe bakıyordu. Karşısındaki hem yetiştirmesi gereken başka biri hem de toparlaması gereken kendiydi. Peki ama çocuğun gördüğü kimdi? Çocuğun karşısında duran, bazen iyi bazen de kötü davranışlar sergileyen kimdi? Yetiştirmenin bir ölçüsü var mıydı ya da bir yönü? İnsan kendisini çocuğunda nasıl görecekti?

Her insanın iyi tarafları da vardı, kötü tarafları da. En çok hangi tarafını sunuyordu çocuğuna ya da kötü taraflarını ne miktarda gösteriyordu?

Yüzünü kaldırıp boş boş duvara baktı. Aklında darmadağınık cevaplar vardı. İnsan doğru soruyu sorduktan sonra cevaplar da sıralanıyordu. Başlangıçta etrafa saçılmış bulutlar gibi olsalar da. Tam elini bir cevaba uzattığında dağılıp kayboluyordu.

İnsan yetiştirme sanatı…

Peki insan yetiştiren, sadece bir çocuğa sahip olan anne baba mıydı? Bazen bunu bir annede bazen bir dayıda bazen bir öğretmende bazen de bir arkadaşta bulabiliyordu insan. Onun ihtiyacını kim gideriyorsa onda…

Düşündü uzun uzun. Biraz başı ağrıdı. Kucağındaki yavrusunu severken yeniden gözleri gözlerine değdi. Emanetim diyerek onu bağrına bastı.

Bir kedi yavrusu, beslenmeyi avlanmayı nasıl öğreniyordu? İzleyerek ve izlediklerini taklit ederek hayatta kalma mücadelesi veriyordu. Kuşlara baktı, uçmayı duranlardan değil, uçanlardan öğreniyordu. Bir nesil, bir sonraki nesli modelliyordu. Nedenleri farklı olsa da, nasıl yapacağını öncekilerden görüyordu.

Kadındı, insandı ve diğer tüm insanlar gibi kusurları vardı. İnsandı ve hataları vardı. Yanlışlarını değil doğrularını arttırmak istiyordu.

Önce iyi taraflarını düşündü. İnsanların bir kısmı yaptığı hatalara takılıp kalır ve güzel yönlerini göremez. Oysa her insanın güzel, doğru yani iyi özellikleri vardı. Mesele bunları ne kadar ortaya koyuyor, bir insan yetiştirirken ne kadarıyla örnek oluyordu.

Çocuğunu, elemanını, kimi yetiştirirse yetiştirsin, insan önce kendi ile tanışmalıydı. Kendindeki güzel yönleri gören insan onları sunmaya çalışmıyor muydu? Kurumuş çiçek sulanmazdı, yaşayan, yeşil yapraklarını varsa çiçeklerini sunan çiçeğe bakım yapılıyordu. O yüzden insan önce kendi ile tanışmalı ve kendinin farkında olmalıydı.

Sonra onu güzel olan, iyi olan taraflarıyla tanıştıracaktı. Bir insan yetiştirecekse, ona bir emanet teslim edildiyse, onu dosdoğru yetiştirmek için uğraşacaktı.
Bir başlangıcı vardı.
İyiliğin karşılığı iyilikti.
Ne kadar iyi yönlerini ortaya koyarsa o kadar iyilik öğrenecekti.
Kucağındaki meraklı gözler aynı kendisi gibi bakıyordu. Demek ki onu modelleyecekti.
Gülümsemesi güzel insan olması için güzel gülümseyecekti.






Yorum Gönder

4 Yorumlar

  1. İnsanın kendisiyle tanışması ne kadar da zor değil mi. Kendi eksiklerini fark etmesin bunların eksik olduğunu hata olduğunu yanlış olduğunu kabul etmesi ne kadar zor. . Çocuğunu yetiştirirken aslında kendisi de yetişiyor insanın. Güzel yetişmeyi ve yetiştirmeyi Rabbim bizlere nasip etsin. 🌿🤲🙂

    YanıtlaSil
  2. Kurumuş çiçek sulanır mi? Evet, insanın kendi yeşil ( dogru) taraflarını bulması kurumadan sulanması için harekete geçebilmek. İnsani yetiştirmek için bakabilmek. Kaleminize sağlık...

    YanıtlaSil
  3. İnsandı ve hataları vardı. :)) hatırlanası . Anne olmak hatasız olma zorunluluğu getirmiyor. Kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  4. Büyütmek değil “ yetiştirmek “
    Etkili olan hâl ile örnek olmak.
    Tasvirleriniz film gibi gözümde canlandı hocam.

    YanıtlaSil