Ad Code

Responsive Advertisement

Kahve Masasında Bir Keşif

Elif fincanını masaya koydu ve uzun bir iç çekti. "Artık dayanamıyorum Ayşe. Mehmet'le aynı şeyleri konuşmaktan bıktım. Sanki farklı gezegenlerde yaşıyoruz."

Ayşe gülümsedi. "Biliyorum o hissi. Geçen hafta eşimle tam aynısını yaşadım. Ama bir şey öğrendim, sana anlatmak istiyorum."

"Ne öğrendin?" Elif merakla öne eğildi.

"Geçen hafta bir seminere gittim. İnanılmaz bir şey keşfettim: Sorun Mehmet'te ya da sende değil. Sorun, ikinizdeki farklı mizaçları anlamamanızda."

Elif kaşlarını çattı. "Mizaç mı? Ne demek istiyorsun?"

"Şöyle düşün," dedi Ayşe. "Her birimiz dünyaya farklı bir işletim sistemiyle geliyoruz. Sen bir Mac'sin diyelim, Mehmet bir PC. İkisi de çalışıyor, ikisi de değerli. Ama aynı şekilde çalışmıyorlar. Sen onu bozuk bir Mac olarak görüyorsun, o seni hatalı bir PC olarak görüyor. Oysa sorun, sadece farklı olmanızda."

Elif düşündü. "Mesela?"

"Mesela sen bir şey satın alacağın zaman hemen karar veriyorsun değil mi? İçgüdülerinle. Mehmet ise saatlerce araştırma yapıyor, fiyat karşılaştırıyor, yorumları okuyor. Bu seni çıldırtıyor, biliyorum."

"Evet!" Elif heyecanla konuştu. "Geçen hafta bir kahve makinesi almak istedim. Ben beş dakikada karar verdim, o iki gündür hâlâ düşünüyor. Sabırsız olduğumu söyledi, ben de ona karar vermekte aciz demiştim. Tartışmaya dönüştü."

"İşte tam burada," Ayşe parmağını kaldırdı. "Sen spontan bir mizaca sahipsin, o analitik. Sen hızlı hareket ederek değer yaratırsın, o detaylı düşünerek. İkisi de değerli. Ama birbirinizi yargılıyorsunuz."

"Peki ne yapmalıyım?" Elif içtenlikle sordu.

Ayşe bir yudum kahve aldı. "Önce kendinle başla. 'Ben kimim?' diye sor. Senin güçlü yanların ne? Zayıf yanların ne? Gerçekten neye ihtiyacın var? Ben bunu yaptığımda, eşime farklı bakmaya başladım."

"Nasıl yani?"

"Mesela ben çok konuşkan biriyim. Eşim ise sessiz ve dinleyici. Yıllarca onu soğuk buldum, beni dinlemediğini sandım. Sonra fark ettim: O beni dinliyor, sadece benim gibi tepki vermiyor. Onun gücü, derinlemesine düşünmek. Benim gücüm ise hemen bağlantı kurmak. İkimiz bir aradayken denge oluşturuyoruz."

Elif gözleri parlayarak, "Bu çok mantıklı!" dedi.

"Bir de şunu öğrendim," Ayşe devam etti. "İnsanları motive etmenin tek bir yolu yok. Ben takdir edilmekten, övülmekten mutlu olurum. Ama eşim için bu rahatsız edici. O, sadece işini iyi yaptığını bilmek istiyor. Bir keresinde misafirlerin önünde onu övdüm, çok utandı. Sonra anladım: Onun anahtarı sessiz takdir, benimki ise görünür olma."

"Demek her insanın farklı bir anahtarı var," Elif derin düşüncelere daldı.

"Aynen öyle. Mehmet'i değiştirmeye çalışma. Onu anlayacak gözlükler tak. Onun neden böyle davrandığını merak et. 'Kim haklı?' yerine 'Onun ihtiyacı ne?' diye sor."

Elif elini kalbine koydu. "Biliyorsun, ben hep Mehmet'in beni değiştirmek istediğini düşünüyordum. Ama galiba ben de aynısını yapıyormuşum."

"Hepimiz yapıyoruz," Ayşe omuz silkti. "Çünkü kendi penceremizden bakmaya alışığız. Ama farklılıklar bizi zenginleştiriyor aslında. Senin hızın, onun dikkatiyle birleşirse, harika kararlar alırsınız."

Elif gülümsedi. "Bu akşam eve gittiğimde Mehmet'le konuşacağım. Ama bu sefer farklı sorular soracağım."

"İşte bu!" Ayşe fincanını kaldırdı. "Anlamaya, yargılamaya değil."

İki arkadaş kahvelerini içerken, Elif içinden, "Belki de ilişkilerdeki en büyük sorun, karşımızdakini değiştirmek istemek değil, onu hiç anlamamaya çalışmamak," diye düşündü. Bunları düşünürken uzaklara daldı, Mehmet ile ilk buluşmalarını hatırladı… O zamanlar Mehmet’in sakinliği, dikkati, sabırlı oluşu nasıl da dikkatimi çekmişti. Sonra her buluşmamızda onun bu sakinliği ve sabrına hayran olmuş kendi aceleci tavırlarıma bir çeki düzen vermeye çalışmıştım dedi… Hayat hep geriye dönüp bakmakla geçiyordu çoğu zaman… Oysa anlamak için şimdiye bakmak ne kadar kıymetliydi…

&

Deneyimsel Tasarım Öğretisi, gerçeklikle beslenen bir strateji ilmidir.

Deneyimsel Tasarım Öğretisi; insanın gerçek amacını amaç edinmiştir…
Kim Kimdir ile başlayan, İlişkilerde Ustalık ve Başarı Psikolojisi ile devam eden programları; insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.

"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri
En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi. 
Aynadaki kişi...
Tek başına neler yapabileceğini keşfet!" 

Yorum Gönder

0 Yorumlar