Ece telefonu kapattıktan sonra derin bir nefes aldı… Telefonu masanın üzerine bırakıp ellerini başının arasına aldığının farkında değildi. Ta ki dayısı odaya canlı ve güçlü sesiyle girene kadar: “Neyin var yeğenim?” Dayısı her daim neşeli, diri bir adamdı. İşini severek yapar, ailesine de vakit ayırırdı. Bir an dayısını hayatında…
Devamını Oku »Avazı çıktığı kadar bağırıyordu. Hepimiz onu dinliyorduk. Yüksek tonla bizi cesaretlendiriyor ve bize yapacağımız şeyleri haykırıyordu. Gözlerimiz sonuna kadar açık, yumruklarımız sıkılı, kalbimiz göğüs kafesimizin içine dar gelerek dinliyorduk. ‘’Yapacağız, yılmayacağız, yorulmayacağız, dinlenmeyeceğiz’’ diyordu. Hepimiz yüreği…
Devamını Oku »Leyla çok yeni, çok farklı bir hayata atılmadan önce kafasında soru işaretleri vardı… Neden olmasın diye düşünüyordu. Çevresini, ailesini, iş hayatını ve arkadaşlarını bırakarak yurt dışına taşınacaktı. Gerçekten cesaret işiydi. Hiç bilmediği bir ülke, hiç bilmediği bir dil, hiç bilmediği bir kültür ve insanlarla karşılaşacaktı. …
Devamını Oku »