Defne her sabah erken saatte yürüyüş yapmayı rutini haline getirmişti. Denizin ihtişamlı görüntüsünü, ağaçların hafif esen rüzgârla beraber yapraklarının savrulmasını izlemek için o saatlerde yürümek en keyifli zamandı ve kaçınılmazdı Defne için. Sabahları kalkmakta zorlandığı zamanlarda da “Harekette bereket var, bak işlerini de …
Devamını Oku »C’était l’un de ces matins gris dans la région de la mer Noire. Il ne pleuvait pas, mais l’air était frais. On suppose que c’est ce qu’on appelle « partiellement nuageux ». Ce jour-là, Gülnaz s’était encore levée de bonne heure, avait préparé ses filles pour l’école, puis, en vitesse, avait remis un peu d’ordre dans la maison avant …
Devamını Oku »Elif, gün boyu yoğun çalıştığı işinden yorgun argın eve dönerken kafasında hep aynı düşünceler vardı: “Daha çok çalışmalıyım, her fırsata evet demeliyim, ancak o zaman başarılı olabilirim.” Ama son haftalarda kendini sürekli yorgun ve dağılmış hissediyordu. Ne kadar çabalasa da işler istediği gibi ilerlemiyordu. Masasına oturdu, bil…
Devamını Oku »Content Warning: This article addresses sensitive subjects, including war trauma and violence.
Devamını Oku »Elif fincanını masaya koydu ve uzun bir iç çekti. "Artık dayanamıyorum Ayşe. Mehmet'le aynı şeyleri konuşmaktan bıktım. Sanki farklı gezegenlerde yaşıyoruz."
Devamını Oku »Güneş ışığı perdenin kenarlarından usulca sızarak Simge'nin yüzüne vurdu. Sanki sabah, parmak uçlarıyla ona dokunuyor, yeni bir güne davet ediyordu. Simge hafifçe gerinip şöyle bir esneyerek gözünü açtı. Bir iki dakika kendine gelmek için bekledi. Denizden karaya çıkan bir dalgıç gibi, rüya dünyasından gerçekliğe yavaş yavaş geç…
Devamını Oku »